1. Kaputaş Plajı – Turkuazın Gerçek Tanımı

Turun ilk durağı, adını neredeyse tüm Akdeniz kartpostallarında gördüğümüz Kaputaş Plajı. Kaş ile Kalkan arasında yer alan bu doğa harikası plaj, dar bir kanyonun denizle buluştuğu noktada yer alıyor. 186 basamakla inilen bu plaj, doğallığını ve bakirliğini korumasıyla ünlü.

Suyu hem serin hem de cam gibi berrak. Özellikle kireçtaşı zemin ile denizin birleşimi sayesinde oluşan turkuaz rengi, Kaputaş’ı diğer plajlardan farklı kılıyor. Şezlong yerine kumlara serilip Akdeniz’in sesini dinlemek, yüzmek kadar keyifli.

Kaputaş, sadece bir yüzme noktası değil; aynı zamanda doğanın estetik gücünü iliklerinize kadar hissedeceğiniz özel bir yer.

2. Kaş Şehir Turu – Begonvillerle Sarılmış Bir Akdeniz Masalı

Kaputaş’taki yüzme molasının ardından, rotanız Kaş’ın kalbine çevriliyor. Kaş, kalabalıktan uzak, dinginliğiyle öne çıkan bir sahil kasabası. Ama bu sadeliğin içinde derin bir tarih, zengin bir kültür ve huzur dolu sokaklar saklı.

Taş döşeli sokaklarda yürürken begonvillerle süslenmiş evler sizi karşılıyor. Her köşe başında minik sanat atölyeleri, yerel el işi dükkânları ve butik kafeler göze çarpıyor. Kaş’ın merkezinde yürümek, sadece bir gezi değil; zamanın biraz yavaşladığı bir deneyim.

3. Kral Mezarı – Likya’nın Sessiz Tanığı

Kaş şehir merkezinde gezerken bir anda karşınıza çıkan anıtsal bir yapı dikkat çeker: Likya dönemine ait Kral Mezarı. M.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen bu lahit, Kaş’ın simgelerinden biri haline gelmiş durumda.

İki katlı olarak kayaya oyulmuş bu mezar, ince taş işçiliğiyle Likya uygarlığının ne kadar gelişmiş bir medeniyet olduğunu gösteriyor. Üzerinde bulunan yazıtlar hâlâ tam olarak çözülememiş olsa da, bu gizem bile Kral Mezarı’nı daha etkileyici kılıyor. Özellikle gün batımında üzerine düşen ışıkla, mistik bir havaya bürünüyor.

4. Antik Tiyatro – Tarihle İç İçe Sessiz Bir Şahit

Kaş’ın hemen dışında, sahile yakın bir tepede yer alan Antiphellos Antik Tiyatrosu, Helenistik döneme ait en iyi korunmuş tiyatrolardan biri. 4000 kişilik kapasitesiyle bir zamanlar Kaş’ın sosyal ve kültürel hayatına ev sahipliği yapmış.

Tiyatrodan denize doğru bakınca Kaş Limanı, Meis Adası ve masmavi Akdeniz karşınıza çıkar. Bugün hâlâ zaman zaman konser ve etkinliklerde kullanılan bu antik yapı, oturup sadece manzarayı izlemek için bile uğranması gereken bir durak.

Sessizliği ve görkemiyle insanı büyüleyen bu alan, geçmişin sesini duymak isteyenler için harika bir nokta.

5. Kaş Tekne Turu – Cennet Koylara Denizden Yolculuk

Turun en keyifli anlarından biri de Kaş’tan başlayan kısa ama dopdolu tekne gezisi. Teknelerle Kaş’ın çevresindeki küçük koylara açılarak, karadan ulaşılması zor olan gizli cennetleri keşfediyorsunuz.

Limanağzı Koyu: Sessizliği ve kristal gibi sularıyla öne çıkar.

İnceboğaz: Sığ ve sıcak deniziyle yüzmek için birebirdir.

Büyük Çakıl Koyu: Taşlık plajı ve masmavi suyu ile fotoğraf tutkunlarının favorisi.

Meis Adası manzarası: Türkiye'nin en güney ucundan, Yunan adasına selam vermek ayrı bir his.

Tekne turu sırasında yüzme molaları, güneşlenme anları ve denizin ortasında çay-kahve keyfi, bu gezinin dinlendirici yanını oluşturuyor.

Sonuç: Akdeniz’in Her Tonuna Dokunabileceğiniz Bir Gün

Bu tur, doğayla tarihin, denizle kültürün, huzurla keşfin iç içe geçtiği ender deneyimlerden biri. Kaputaş’ın büyüleyici sularından, Kaş’ın tarihi sokaklarına, Kral Mezarı’nın ihtişamından Antik Tiyatro’nun huzuruna kadar her durakta ayrı bir hikâyeye tanıklık ediyorsunuz.

Tura katılmak için hemen web sitemiz üzerinden rezervasyon yapabilirsiniz!

Kontenjanlar sınırlı, yerinizi ayırtmak için geç kalmayın. Güvenli ödeme ve kolay rezervasyon süreci sizi bekliyor.

Bu rota, sadece bir tatil günü değil; ruhunuza iyi gelen bir yolculuk.